Bilim kurgu, korku ve komedi severlerin muhakkak izlemesi gereken filmlerin içerisinde Re-Animator serisi geliyor. H.P Lovecraft’ ın para kazanmak adına arkadaşının dergisi için yazdığı kısa hikâye sinemaya uyarlanarak kült filmler arasındaki yerini de alıyor. Lovecraft’ ı ve yazdıklarını en iyi anlayan yönetmen olan Stuart Gordon hikayeye sadık kalarak Re-Animator filmini sinemaya kazandırıyor. İlk baktığınızda Frankenstein’ ı andırsa da aşk, korku, komedi ve vahşetin bir arada yoğrulmasıyla izleyicide hem muazzam hem gerici bir his bırakıyor. Lovecraft’ ın hikayesini Frankestein ile dalga geçmek için yazdığı düşünülürse filmin ilk bakışta bu izlenimi yaratması pek de şaşırtıcı değil aslında. Filmimizin ana karakterleri Herbert West (Jeffery Combs) ve Dan Cain (Bruce Abbott). Herbert West adını bilim dünyasına yazdırmak isteyen genç bir tıp öğrencisi; Dan Cain ise West’ in hem ev arkadaşı hem de geleceği parlak bir tıp öğrencisi. West kendisini serinin üç filminde de öle...
Konfüçyüs ve Elma Hikayesi


Konfüçyüs , öğrencilerine ders veriyordu. Sınıfa elinde dar uzun bir vazo ile girdi. Tüm öğrencilerin görebileceği bir şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde de bir elma vardı. Elmayı vazonun içine koyduktan sonra , vazoyu yere bıraktı ve şöyle dedi ;
- Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci , elmayı alabilir.
Öğrencilerden biri atıldı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı , çıkarmaya çalıştıkça elma elinden kaydı. Bir de elini vazoya sıkıştırdı , bağırmaya başladı:
- Elimi çıkaramıyorum !
Konfüçyüs;
- Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmezsen , elini çıkaramazsın.
Öğrenci biraz daha uğraştı elmayı elinden bırakmak istemiyordu ; ama sonunda mecburen bıraktı. Elini vazodan çıkardı. Konfüçyüs'a sordu :
- Elmayı vazodan çıkarmanın bir yolu var mı?
Konfüçyüs nasıl olacağını göstereyim dedi ve vazoyu ters çevirdi. Elma kendiliğinden vazonun içinden yuvarlanıp çıktı. Öğrenciler çözümün bu kadar basit olması nedeniyle gülmeye başladı.
Konfüçyüs öğrencilerine dedi ki :
- Göründüğü gibi basit değil , bazen bırakabilmek daha zordur. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda , ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğinizi görüyorsanız , o zaman onu özgür bırakmalısınız.
İmkansız yoktur. Ne istediğimizi ve onu nasıl elde edeceğimizi bilirsek o bizimdir. Yeter ki neyi , ne zaman ve nasıl yapacağımızı bilelim. Bazen en doğrusu olayları kendi akışına bırakıp müdahale etmemektir. Bazen ulaşmak istediğinle arandaki tek engel sensindir. Unutmayalım ki başarı baştan aşağı kontrol demek değildir. Ayrıca zincirleri gevşetmektir.
- Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci , elmayı alabilir.
Öğrencilerden biri atıldı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı , çıkarmaya çalıştıkça elma elinden kaydı. Bir de elini vazoya sıkıştırdı , bağırmaya başladı:
- Elimi çıkaramıyorum !
Konfüçyüs;
- Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmezsen , elini çıkaramazsın.
Öğrenci biraz daha uğraştı elmayı elinden bırakmak istemiyordu ; ama sonunda mecburen bıraktı. Elini vazodan çıkardı. Konfüçyüs'a sordu :
- Elmayı vazodan çıkarmanın bir yolu var mı?
Konfüçyüs nasıl olacağını göstereyim dedi ve vazoyu ters çevirdi. Elma kendiliğinden vazonun içinden yuvarlanıp çıktı. Öğrenciler çözümün bu kadar basit olması nedeniyle gülmeye başladı.
Konfüçyüs öğrencilerine dedi ki :
- Göründüğü gibi basit değil , bazen bırakabilmek daha zordur. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda , ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğinizi görüyorsanız , o zaman onu özgür bırakmalısınız.
İmkansız yoktur. Ne istediğimizi ve onu nasıl elde edeceğimizi bilirsek o bizimdir. Yeter ki neyi , ne zaman ve nasıl yapacağımızı bilelim. Bazen en doğrusu olayları kendi akışına bırakıp müdahale etmemektir. Bazen ulaşmak istediğinle arandaki tek engel sensindir. Unutmayalım ki başarı baştan aşağı kontrol demek değildir. Ayrıca zincirleri gevşetmektir.
Yorumlar
Yorum Gönder