Bilim kurgu, korku ve komedi severlerin muhakkak izlemesi gereken filmlerin içerisinde Re-Animator serisi geliyor. H.P Lovecraft’ ın para kazanmak adına arkadaşının dergisi için yazdığı kısa hikâye sinemaya uyarlanarak kült filmler arasındaki yerini de alıyor. Lovecraft’ ı ve yazdıklarını en iyi anlayan yönetmen olan Stuart Gordon hikayeye sadık kalarak Re-Animator filmini sinemaya kazandırıyor. İlk baktığınızda Frankenstein’ ı andırsa da aşk, korku, komedi ve vahşetin bir arada yoğrulmasıyla izleyicide hem muazzam hem gerici bir his bırakıyor. Lovecraft’ ın hikayesini Frankestein ile dalga geçmek için yazdığı düşünülürse filmin ilk bakışta bu izlenimi yaratması pek de şaşırtıcı değil aslında. Filmimizin ana karakterleri Herbert West (Jeffery Combs) ve Dan Cain (Bruce Abbott). Herbert West adını bilim dünyasına yazdırmak isteyen genç bir tıp öğrencisi; Dan Cain ise West’ in hem ev arkadaşı hem de geleceği parlak bir tıp öğrencisi. West kendisini serinin üç filminde de öle...
Değişim
' Değişim , yaşam için gerekli şey değil , yaşamın ta kendisidir.
Değişim tek sabittir.
Geleceğin cahilleri , okuma yazması olmayanlar değil , öğrenmesini bilmeyenler olacaktır. '
' Değişim , yaşam için gerekli şey değil , yaşamın ta kendisidir.
Değişim tek sabittir.
Geleceğin cahilleri , okuma yazması olmayanlar değil , öğrenmesini bilmeyenler olacaktır. '
Heidi Toffler
Değişim zordur , belki de yapabileceklerimizin en zoru. Çünkü değişim için önce farketmek , sonra kendine ve yapabileceklerine inanmak , inandığını uygulama girişiminde bulunmak , eski kalıpları yıkabilmek ve bildiklerini unutup yerine yenilerini açabilmektir.
İnsanlar değişmez , böyle gelmiş böyle gider , yedisinde neyse yetmişinde de odur gibi sözler kadercilikten daha doğrusu kaygısızlıktan başka bir şey değil. İnsan ne kadar isterse o kadar değişebilir , yeter ki istesin gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Değişim zordur , belki de yapabileceklerimizin en zoru. Çünkü değişim için önce farketmek , sonra kendine ve yapabileceklerine inanmak , inandığını uygulama girişiminde bulunmak , eski kalıpları yıkabilmek ve bildiklerini unutup yerine yenilerini açabilmektir.
İnsanlar değişmez , böyle gelmiş böyle gider , yedisinde neyse yetmişinde de odur gibi sözler kadercilikten daha doğrusu kaygısızlıktan başka bir şey değil. İnsan ne kadar isterse o kadar değişebilir , yeter ki istesin gerisi çorap söküğü gibi gelir.
İşte bize bu durumu en iyi anlatan bir film ' Peaceful Warrior ' Bir insanın istedikten sonra nasıl değişebileceğini , aslında imkansız diye bir şeyin olmadığını , sınırların sadece biz düşündü ğümüz için olduğunu gösteriyor. Bu kadarı da olmaz , sadece bir film diyorsanız tekrar düşünün derim ben çünkü bu film gerçek bir yaşam hikayesini anlatıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder