Ana içeriğe atla

Öne Çıkan Yayın

Re – Animator (1985)

Bilim kurgu, korku ve komedi severlerin muhakkak izlemesi gereken filmlerin içerisinde Re-Animator serisi geliyor. H.P Lovecraft’ ın para kazanmak adına arkadaşının dergisi için yazdığı kısa hikâye sinemaya uyarlanarak kült filmler arasındaki yerini de alıyor. Lovecraft’ ı ve yazdıklarını en iyi anlayan yönetmen olan Stuart Gordon hikayeye sadık kalarak Re-Animator filmini sinemaya kazandırıyor. İlk baktığınızda Frankenstein’ ı andırsa da aşk, korku, komedi ve vahşetin bir arada yoğrulmasıyla izleyicide hem muazzam hem gerici bir his bırakıyor. Lovecraft’ ın hikayesini Frankestein ile dalga geçmek için yazdığı düşünülürse filmin ilk bakışta bu izlenimi yaratması pek de şaşırtıcı değil aslında. Filmimizin ana karakterleri Herbert West (Jeffery Combs) ve Dan Cain (Bruce Abbott). Herbert West adını bilim dünyasına yazdırmak isteyen genç bir tıp öğrencisi; Dan Cain ise West’ in hem ev arkadaşı hem de geleceği parlak bir tıp öğrencisi. West kendisini serinin üç filminde de öle...

İstiyorum O Halde Yaparım






İstemek, ' İstiyorum ' demek değil, harekete geçmektir.

                                                                               A. Maurrois
                                                             
                                                                         
Başarının dört şartı; istemek, bilmek, cesaret etmek ve susmak.

                                                                                      Munthe    



Başarmak için istemek, istemek için ise seni mutlu eden şeyleri bulup hayatını ona göre düzenlemen gerek. Her şey ne istediğin ve istediklerini yapmak için ne kadar çabaladığınla ilgili aslında. Burada önemli olan bir gün istediklerim yerine gelince mutlu olacağım demek yerine, zaten istediklerimi yaptığım için mutluyum diyebilmek. Çünkü hayatta bir gün diye bir şey yok sadece ama sadece şu an var.

Hayatımız istediklerimizi belirlemeye başladığımız anda şekillenmeye başlar. Ben insanların bu dünyadaki amaçlarının mutlu olmak olduğuna inananlardanım. Zaten hepimiz yaptığımız birçok şeyi bu temel üstüne kurmuyor muyuz? Bilmemiz gereken mutluluğu arasanız da bulamazsınız çünkü mutluluk erişilecek bir yer değil sadece ama sadece başlanacak bir yer. Her şey istemekle başlar. Sadece isteyin, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Slogan basit ' İstiyorum O Halde Yaparım.'

Anladığım şu ki insanın en değerli hazinesi kendisi. Simyacıda bu konu muhteşem bir şekilde anlatılır. Saklı olan hazineyi, çok sevdiği sevgiliyi, kaybettiği ülkeyi arayan çoban; büyük sınavlardan geçerek tüm engelleri aşar. En sonunda anlar ki keşfedilecek ülke ya da büyük hazine insanın kendisidir. Ve insan istediklerini elde etmek için elinden gelenin en iyisini yaparsa onun başaramayacağı hiçbir iş yoktur.


Simyacının çobana dediği gibi; ' yolculuk bir öğrenme yöntemidir, bilmemiz gerekenleri bize öğretir.
'

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Yumak Mutluluk

' Hayat saklanarak, umutsuzluklarla ve pişmanlıklarla harcanamayacak kadar kısa...  Dertlerle ve sıkıntılarla boğuşurken her gün, bir öncekinin aynısı gibi görünür. Oysaki hayat her yeni gün kendi mucizelerini beraberinde getirir. Hemde en beklenmedik anlarda...' Aslında bu kitap Küçük Mucizeler Dükkanının devamı niteliğinde.   Hala okumadıysanız bu kitabı okumadan önce onu okuyun derim ben. İlk kitabı tesadüf eseri görüp almıştım , kitabı bana aldırtan şey ise kapağının beni kendine çekmesiydi. Şimdi baktığımda ise iyi ki okumuşum dediğim kitaplarım arasında. Macomber kitaplarında son derece yalın ve içten , tabii bu durum bizim hemen karakterlere bağlanmamızı sağlıyor. Kadınlar her ne kadar birbirini kıskanır felsefesi yaygın olsa da bu kitap bize dostluğun, yardımlaşmanın ve kadın dayanışmasının aşamayacağı hiçbir engelin olmadığını gösteriyor. Birinci kitap gibi ikinci kitap da bana hayatımızda gerçekleşen hiçbir şeyin , hayatımıza giren hiç kimsenin tesadüf...